Botsvana Yaban Hayatı ve Ulusal Parklar departmanı yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, fillerin 2024 avlanma kotasına dahil edilen birkaç tür arasında olduğunu doğruladı.
Botsvana, filler için 400 av izni vererek ülkenin kupa avcılığı uygulamalarıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Uluslararası avcıların bir fili avlamak için 50.000 dolara kadar ödeme yapmalarına izin veren bu hamle, dünyanın en büyük fil popülasyonlarından birini koruma çabalarını baltaladığını savunan korumacılardan sert eleştiriler aldı.
Botsvana Yaban Hayatı ve Ulusal Parklar departmanı yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, fillerin 2024 avlanma kotasına dahil edilen birkaç tür arasında olduğunu doğruladı. Nisan ayından kasım ayına kadar süren av sezonu, Afrika’nın en ikonik yaban hayatını avlama fırsatı için Botsvana’ya gelen dünyanın dört bir yanından avcıları cezbediyor. Bu, getirdiği maddi kazançlara rağmen, karar bölgedeki yaban hayatı koruma çabaları üzerinde kupa avcılığının uzun vadeli etkisine ilişkin endişeleri yeniden alevlendirdi.
Yeni kota, yerel ve uluslararası koruma gruplarından oluşan bir koalisyonu, Botsvana’nın yeni seçilen hükümetine, fil avcılığı konusundaki duruşunu yeniden gözden geçirmesi için dilekçe vermeye yöneltti. Fil Koruma Derneği temsilcisi Oaitse Nawa, hükümetin 30 Ekim seçimlerinden hemen sonra av kotasını serbest bırakma kararından, özellikle de korumacılar, yerel topluluklar ve yaban hayatı uzmanları gibi kilit paydaşlarla kapsamlı istişarelerin yapılmaması nedeniyle şok olduğunu ifade etti.
Nawa, “Hükümet kotayı açıkladığında şaşırdık,” dedi. “Hükümetten avcılık faaliyetlerini durdurmasını ve durumu yeniden değerlendirmesini isteyen bir dilekçe sunmuştuk, tüm ilgili taraflarla istişare eksikliğini gerekçe göstermiştik. Yeterli diyalog olmadan bu kotayla ilerleme kararı son derece endişe verici.”
Aralık ayının başlarında kotayı görüşmek üzere bir danışma toplantısı düzenleyen hükümet, kupa avcılığının ülke ve yerel topluluklar için hayati bir gelir sağladığını savunarak pozisyonunu savundu. Hükümet yetkililerine göre, önceki av sezonunda, esas olarak fil avı lisanslarının satışından yaklaşık 3 milyon dolar toplandı. Fonların, insan-yaban hayatı çatışmasından etkilenen bölgelerdeki yerel koruma girişimlerini ve toplum geliştirme programlarını desteklemek için kullanıldığı söylendi.
Bu iddialara rağmen eleştirmenler, erkek fillerin hedef alınmasının, özellikle üreme düzenlerini bozarak sürülerin doğal dengesini bozduğunu savunuyor. Birçok korumacı, özellikle fillerin biyolojik çeşitliliği korumada ve çevrelerini şekillendirmede önemli bir rol oynaması nedeniyle, avlanmanın çok kapsamlı ekolojik sonuçları olduğunu iddia ediyor.
Ancak, Botsvana Yaban Hayatı Üreticileri Derneği’nin başkanı Isaac Theophilus da dahil olmak üzere kupa avcılığının savunucuları, uygulamanın dikkatlice düzenlendiğini savunuyor. Theophilus, “Kupa avcılığı, popülasyonun hayatta kalması için elzem olan üreme boğalarını hedef almıyor,” dedi. “Av kotası oldukça seçicidir ve sürünün genetiğine artık önemli bir katkıda bulunmayan yaşlı, üremeyen erkeklere odaklanır. Bu nedenle, popülasyonun genel üreme kalıpları veya sağlığı üzerinde çok az veya hiç etkisi yoktur.”
Botsvana’daki fil popülasyonlarını inceleyen yaban hayatı yönetimi uzmanı Dr. Erik Verreynne, avlanmanın fil popülasyonu üzerindeki genel etkisinin asgari düzeyde olduğunu ekledi. Dr. Verreynne, “Daha geniş bağlamda bakıldığında, yaklaşık 130.000 ila 140.000’lik bir popülasyondan 400 filin avlanmasının popülasyonun üreme oranları veya büyümesi üzerinde önemli bir etki yaratması pek olası değildir” diye açıkladı. “Avlanma, bireysel fillerin hareketlerini geçici olarak bozabilirken, genel popülasyon istikrarlı ve dirençlidir.”
Botsvana, tahmini 130.000 ila 140.000 fil ile dünyanın en büyük fil nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır. Bu nüfus son yıllarda önemli ölçüde artmış ve fillerin su ve yiyecek arayışında insan yerleşimlerine yaklaşmasıyla insan-yaban hayatı çatışmasının artmasına yol açmıştır. Ülkenin hükümeti, kontrollü avlanmanın bu çatışmayı yönetmeye yardımcı olduğunu ve fillerle karşılaşmalar sonucu mahsul tahribatı, mülk hasarı ve hatta insan ölümleri riskini azalttığını savunmaktadır.
Botsvana başlangıçta 2014’te Afrika genelindeki fil popülasyonlarının azalmasına ilişkin endişeleri gerekçe göstererek kupa avcılığına bir moratoryum getirdi. Ancak hükümet 2019’da artan fil popülasyonunu ve yaban hayatı kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine duyulan ihtiyacı gerekçe göstererek yasağı kaldırdı. Avcılığın yeniden başlatılması kararı karışık tepkilerle karşılandı ve birçok korumacı bunu fil koruma çabaları için bir geri adım olarak nitelendirdi.
Botsvana’nın fil avı politikaları etrafındaki tartışmalar, Afrika’daki kupa avcılığı hakkındaki daha geniş tartışmayı vurguluyor. Savunucuları, bunun önemli ekonomik faydalar sağladığını ve koruma çabalarını desteklediğini savunurken, karşıtları ise bunun nesli tükenmekte olan türlerin karşı karşıya olduğu tehditleri daha da artırdığını iddia ediyor.
Botsvana 2024 av sezonuyla ilerledikçe, tartışmanın yoğunlaşması bekleniyor ve korumacılar filler ve diğer savunmasız yaban hayatı için daha fazla koruma çağrısı yapmaya devam ediyor. Bu devam eden tartışmanın sonucu muhtemelen Botsvana’da ve Afrika genelinde kupa avcılığının geleceğini şekillendirecek.
