Fransız ordusu, Çad’ın kuzeyindeki Faya-Largeau’da düzenlenen resmi törenle ilk askeri üssünü teslim etti. Bu aşama, Fransız birliklerinin Borkou eyaletinde bulunan bu stratejik bölgeden kesin olarak ayrılışını işaret ediyor. Çadlı sivil ve askeri yetkililerin huzurunda alınan bu karar, iki ülke arasındaki askeri işbirliğinin yeniden yönlendirildiğinin somut bir işaretidir.
Fransa, birliklerin Faya-Largeau’dan çekilmesinin “iyi düzen” koşullarında gerçekleştirildiğini doğruladı. Yerel havaalanından sorumlu 30 kadar Fransız askeri, Çad’ın başkenti N’Djamena’ya uzun bir yolculuğa başlamak için 26 Aralık sabahı bu küçük kasabadan ayrıldı. Yaklaşık 800 kilometrelik yolculuk, zorlu parkurlarda birkaç günlük bir yolculuk gerektirecek. Aynı zamanda, birkaç düzine tonu temsil eden askeri teçhizat, kargo uçağıyla Fransa’ya geri gönderilecek. Bu lojistik operasyon, transfer edilecek ekipmanın boyutu ve çeşitliliği göz önüne alındığında, taşınma işleminin en karmaşık yönlerinden biridir.
Çad’daki Fransız misyonu 31 Ocak 2025’e kadar tamamlanacak
Bu geri çekilme, daha geniş bir girişimin, yani Çad hükümetinin topraklarındaki Fransız askeri varlığının sona erdirilmesini talep etme kararının bir parçasıdır. Faya-Largeau’nun ayrılması önemli bir adım olsa da, tatbikat iki buçuk hafta önce başlatıldı. Basında çıkan haberlere göre, Çad’daki tüm Fransız misyonunun 31 Ocak 2025’e kadar tamamlanması bekleniyor ve bu, özellikle Chido Kasırgası’nın sonuçlarıyla uğraşmak zorunda kalan Mayotte’deki Fransız kuvvetlerinin seferber edilmesi nedeniyle lojistik zorluklar sunan bir son tarih.
Fransız ordusu, tarihi askeri ilişkilere sahip olduğu bir ülke olan Çad’daki varlığını önemli ölçüde azaltıyor. Fransa, bölgedeki istikrar ve güvenliği destekleme misyonunun bir parçası olarak, birkaç on yıl boyunca Afrika’da, özellikle Çad’da güçlü bir askeri varlığını sürdürdü. Bu işbirliğinin simgesi olan Faya-Largeau üssü, Fransız ordusu tarafından yerel güçleri desteklemek ve Sahel’deki terörist gruplarla mücadelede çeşitli operasyonlar gerçekleştirmek için kullanıldı.
Fransa ve Çad: Değişen bir askeri ilişki
Fransız birliklerini Çad’dan çekme kararı, Çad makamlarından gelen artan talepler de dahil olmak üzere çeşitli faktörler tarafından motive edildi. Babasının ölümünün ardından Mahamat Idriss Déby Itno’nun iktidarı ele geçirmesinden sonra, Fransa ile özellikle savunma alanındaki işbirliğini yeniden tanımlamak istedi. Bu nedenle bu ayrılma, Afrika ülkelerinin artan özerklik arzusunun damgasını vurduğu bölgedeki Fransız askeri varlığının yeniden düzenlenmesi sürecinin bir parçasıdır.
Bu geri çekilmeye yanıt olarak, Fransız birlikleri Çad’daki diğer stratejik bölgeleri de terk etmeye hazırlanmalıdır. Ülkenin doğusunda bulunan Abéché üssü hala yaklaşık yüz Fransız askerine ev sahipliği yapıyor. Geri çekilmenin bu ikinci aşaması da önümüzdeki haftalarda gerçekleşmelidir. Hareketin son adımı, Fransa’nın Çad’daki son askeri üssü olan N’Djamena’daki Camp Kossei’nin anahtarlarını teslim etmek olacak ve onlarca yıllık bir askeri varlığın sonunu işaret edecek.
Fransa’nın Afrika’daki askeri işbirliğinin yeniden tanımlanması
Çad’ın geri çekilmesi, Fransa’nın Afrika ülkeleriyle askeri işbirliğini yeniden tanımlamaya yönelik daha geniş bir bağlamda geliyor. Birkaç yıl boyunca, Fransa ile eski Afrika kolonileri arasındaki ilişkiler birçok gerginliğe ve zorluğa maruz kaldı. Bazen bir tür yeni sömürgecilik olarak algılanan Fransız askeri varlığı, bazı Afrika hükümetleri ve kamuoyunun bir kısmı tarafından giderek daha fazla sorgulandı.
Emmanuel Macron başkanlığındaki Fransa, Afrika politikasında yeniden bir düzenleme yaptı. Fransa, özellikle Barkhane Operasyonu aracılığıyla onlarca yıllık askeri varlığının ardından, güçlerini yeniden düzenlemeye ve kıtadaki ayak izlerini azaltmaya çalışıyor. Faya-Largeau da dahil olmak üzere askeri üslerin geri çekilmesi, bu yeni yönelimin bir işaretidir. Bu süreç, yerel güçlere daha fazla güvenlik sorumluluğu devretmeyi ve ulusal egemenliğe saygı duyan daha dengeli bir işbirliğini teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Gelişen askeri işbirliği
Ancak bu yeniden düzenleme, Fransa’nın bölgeden tamamen çekilmesi anlamına gelmemektedir. Fransa, özellikle cihatçı gruplardan gelen tehdidin yüksek olduğu Nijer ve Mali gibi ülkelerle güçlendirilmiş ortaklıklar yoluyla terörle mücadeleye olan bağlılığını sürdürmektedir. Fransız kuvvetleri, Afrika ordularını desteklemeye devam edecek, ancak farklı biçimlerde, karada kalıcı bir varlıktan ziyade eğitim ve dolaylı desteğe daha fazla odaklanacak.
Askeri işbirliğindeki bu değişim, Fransa ile Afrika arasındaki ilişkiler için sonuçsuz değildir. Pek çok analist, Fransa’nın artık doğrudan askeri varlığa daha az ve stratejik ortaklıklara vurgu yaparak daha esnek bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine inanıyor. Bu yeniden tanımlamaya, bazen topraklarında her yerde var olan bir Fransa fikrine isteksiz olan yerel halkın endişelerini daha iyi dikkate alma arzusu da eşlik ediyor.
Askeri işbirliğinde yeni dönem
Faya-Largeau’daki gibi askeri üsler artık istikrarın garantisi olarak değil, Fransa’nın Afrika’daki geçmiş etkisinin sembolleri olarak görülüyor. Bu nedenle, kademeli geri çekilme, Paris’in terörizm ve silah kaçakçılığı gibi ulusötesi tehditlere karşı mücadelede kilit bir oyuncu olmaya devam ederken, yeni jeopolitik gerçeklere uyum sağlamasının bir yoludur.
Faya-Largeau üssünün devredilmesiyle sembolize edilen Fransız birliklerinin Çad’dan çekilmesi, Fransa ile Afrika ülkeleri arasındaki askeri işbirliğinde bir dönüm noktasının parçasıdır. Afrika hükümetlerinin yeni beklentileri ve jeopolitik mülahazalarla yönlendirilen bu değişim, bir dönemin sonunu işaret ediyor, ancak ulusal egemenliğe saygı duyan daha modern bir işbirliğinin yolunu açıyor.