Fransa’nın Ruanda soykırımına katılımına karşı açılan davanın son durumu

Paris Temyiz Mahkemesi, Fransız ordusunun 1994’teki Bisesero katliamları sırasındaki eylemsizliğine karşı açılan davanın genel olarak reddedilmesini onayladı.

Newstimehub

Newstimehub

12 Ara, 2024

58170717 linkedin post normal none 696x392 1

Yıllarca süren hukuki tartışmalar ve tarihi tartışmalardan sonra, Paris Temyiz Mahkemesi, Fransız ordusunun 1994’teki Bisesero katliamları sırasındaki eylemsizliğine karşı açılan davanın genel olarak reddedilmesini onayladı.

Bazılarının beklediği bu karar, zıt tepkilere neden oldu. Aynı zamanda, Ruanda soykırımının en karanlık dönemlerinden birinde Fransa’nın sorumluluğu konusundaki tartışmayı da yeniden canlandırıyor.

Gerçeklere dönüş: Bisesero katliamı

27-30 Haziran 1994 tarihleri arasında Hutu soykırımcıları, Ruanda’nın batısındaki Bisesero tepelerine sığınan yüzlerce Tutsi sivili katletti. BM tarafından görevlendirilen Fransız askeri operasyonu “Turkuaz” a yardım çağrılarına rağmen, Fransız kuvvetleri ilk uyarılardan sadece üç gün sonra müdahale etti. Bu gecikme, pasiflik ve hatta suç ortaklığı suçlamalarına yol açtı.

Tartışmaların damgasını vurduğu bir soruşturma

Yargı makamları bu davayı yaklaşık 20 yıl önce açmış, ardından Eylül 2022’de davanın reddedilmesiyle ilk kez kapatmıştır. Ancak 2021 yılında yayınlanan ve Fransa’nın “derin bir başarısızlığına” işaret eden Duclert raporu, davanın yeniden açılması için bastırdı. 2023’te soruşturma yargıçları nihayet Fransız ordusunun katliamlara doğrudan katılımını veya suç ortaklığını tespit edecek hiçbir kanıt olmadığı sonucuna vardı.

Rahatlatıcı tepkiler ve öfke arasında

Turkuaz Operasyonu’nun eski başkanı General Jean-Claude Lafourcade, kendisine göre suçlanan askerlerin “onurunu geri veren” bu kararı memnuniyetle karşıladı. İlgili subayların avukatları, suçlamaları “temelsiz” olarak kınayarak memnuniyetlerini dile getirdiler. Öte yandan, Ibuka ve Survie gibi hayatta kalanların dernekleri “adaletin reddini” kınıyor.

Sivil partiler için olası sonuçlar nelerdir?

Bu görevden alma ile karşı karşıya kalan sivil partilerin avukatları, Yargıtay’a itirazda bulunmayı düşünüyor. Bazıları, o dönemde Paris’te, özellikle de François Mitterrand’ın maiyetinde alınan kararların derinlemesine soruşturulması çağrısında bulunuyor. Danıştay’a itiraz etmek de yasal mücadeleye devam etmek için bir seçenek olmaya devam ediyor.