Etiyopya’nın Batı Hararghe bölgesinde günlük yaşam zorluklarla doludur.
Etiyopya’nın Batı Hararghe bölgesinde günlük yaşam zorluklarla doludur. Hem Oromo hem de Somali topluluklarının yaşadığı bu bölge, sıklıkla etnik çatışmalardan ve gerginliklerden etkilenmektedir. 2020’de şiddetteki artış birçok sakini evlerini terk etmeye zorladı ve bu da iç göç eden insanların artan nüfusuna eklendi. Yerinden edilenlerden biri olan Misra, kendini Etiyopya’nın Somali sınırına yakın bir kasaba olan Meisso’da güvenlik ararken buldu.
Meisso göreceli bir güvenlik sunarken, acımasız iklimi ve ekonomik fırsatların eksikliği hayatta kalmayı sürekli bir mücadele haline getirdi. Misra ailesini geçindirmek için çatışma bölgelerinden Meisso’daki tüccarlara tekstil kaçakçılığı yapmaya başvurdu. Ticaret hem tehlikeliydi hem de düşük ücretliydi, ailesinin temel ihtiyaçlarını zar zor karşılıyordu.
Misra, “Çok az kazanıyorduk, belki her bir kumaş parçası için 100 birr (1 £’dan az)” diye paylaştı. “Ama hayatta kalabilmemizin tek yolu buydu.”
Kaçakçılığın riskleri özellikle kadınlar için yüksekti. Misra sık sık tehlikeli bölgelere giriyor, kendini şiddete veya kaçakçıları hedef alan güvenlik güçleri tarafından yakalanma tehlikesine maruz bırakıyordu. Özellikle yürek parçalayıcı bir olayda, bir güvenlik görevlisi tekstil ürünlerine el koydu ve onu tehlikeli bir durumda bıraktı. Boş elle dönmek, tedarik ettiği tüccarlardan misillemeyle karşılaşmak anlamına gelirken, gardiyana meydan okumak, cinsiyete dayalı şiddetin sürekli bir tehlike olduğu hapis cezasıyla sonuçlanabilirdi.
Misra, “Başka seçeneğim yoktu,” diye hatırladı. “Gardiyanlara yalvardım ve sonunda dövülmekten veya hapse atılmaktan kaçınmak için kazandığımın iki katını ona ödedim.”
Misra gibi kadınlar için bu tür imkansız kararlar günlük bir gerçekliktir. Çatışma ve yerinden edilme onları sıklıkla sömürüye ve yoksulluğa karşı savunmasız bırakır ve istikrar bulmayı neredeyse imkansız hale getirir. Birçokları için barış ve ekonomik güvenlik uzak hedefler olmaya devam etmektedir.
Ancak, Islamic Relief’e göre Misra’nın durumu, İç Göç Eden İnsanlar ve Topluluklar için Dayanıklı Çözümler projesi aracılığıyla yardım aldıktan sonra iyileşti. Bu girişim, kendisinin ve diğer yerinden edilmiş kadınların küçük işletmeler kurmasını destekledi. Sağlanan kaynaklar ve eğitimle Misra, artık ailesini geçindiren ve gelecek için umut sunan bir market açtı.
Misra, “İlk kez para kazanmak için hayatımı riske atmak zorunda değilim,” dedi. “Dükkanımız küçük ama bizi geçindirmeye yetiyor.”
Islamic Relief, özellikle çatışma ve yerinden edilmeden etkilenen savunmasız kadınların güçlendirilmesinin önemini vurgular. Misra gibi kadınlar, programları aracılığıyla finansal bağımsızlığa kavuşabilir ve hayatlarını onurlu bir şekilde yeniden inşa edebilir.
Misra’nın yerinden edilmiş bir kadından başarılı bir girişimciye dönüşme yolculuğu, çatışma bölgelerinde yaşayan kadınların dayanıklılığını vurguluyor. Onun hikayesi, aileleri uğruna zorlukların üstesinden gelme kararlılıklarının güçlü bir hatırlatıcısı.
Birleşmiş Milletler öncülüğünde yürütülen Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı Küresel 16 Günlük Aktivizm kampanyasının bir parçası olarak, Islamic Relief Misra gibi kadınları desteklemek için eyleme dönüştürülebilir bir değişim çağrısında bulunuyor. Bu yılki kampanya teması olan Kırık Vaatler, savunmasız kadınlara verilen taahhütlerin yerine getirilmesinin önemini vurguluyor. Misra’nın başarı hikayesi, dünya çapında cinsiyet eşitliği için anlamlı desteğin ve savunuculuğun dönüştürücü gücünü gösteriyor.
