Nijeryalı sanatçı Ikechukwu Nnadi, kızı doğduktan sonra bir anne-kız serisi resmetmeye ilham aldı.
Bir anne ile kızı arasındaki sevgiyi kelimelerle ifade etmek yetersiz kalıyorsa, belki de bir tablo bu güçlü bağı daha iyi yansıtabilir. Nijeryalı sanatçı Ikechukwu Nnadi, bu inançla yola çıkarak, kızı doğduktan sonra bu özel ilişkiden derin bir şekilde etkilenerek, anne-kız bağını odak noktasına alan bir resim koleksiyonu oluşturdu.
Nnadi, “Eşimden bir kız çocuğu haberi aldığımda hayatım tamamen değişti. Bu haber, bir anne ile kızı arasındaki duygusal bağları derinlemesine düşünmemi sağladı ve bu bağları sanatımda ifade etme arzusunu uyandırdı,” diyor.
Sanatçı, toplamda 12 parçadan oluşacak koleksiyonunun sekizinci tablosu üzerinde şu anda çalışıyor.
‘Mükemmel portre’
Nnadi’nin duygusal bağları yakalama becerisi, sanatının en belirgin özelliklerinden biridir. İlk portre denemelerinden biri, detaylara olan hassasiyetiyle tanınan babasından ilham aldı.
Sanatçı, “Çocukken, babamın mükemmel bir portresini çizmek için kararlıydım. Bu yüzden onun fotoğraflarına dayanarak birçok eskiz yaptım,” şeklinde anımsıyor. “Her defasında aynı portreyi çizdim, ta ki tüm detayları ve özellikleri doğru şekilde yansıtana kadar.”
Bu mükemmeliyetçilik tutkusu, Nnadi’yi kaçınılmaz olarak hiperrealizm sanatına yönlendirdi ve bu yeteneğini lise ve üniversite yıllarında daha da geliştirdi.
Nnadi, “İlk komisyonumu hala ortaokuldayken kız kardeşimin arkadaşından aldım. Sevdiğim bir iş için ödeme almak çok motive ediciydi çünkü bu, üniversiteye geçtiğimde kendi masraflarımı karşılamama yardımcı oldu,” diyor.

‘Realist ressam’
Nnadi’nin tarzı zamanla evrim geçirerek hiperrealizmden mevcut imza tarzına doğru kaydı. “Kendi resim tarzımı geliştirmek yıllar süren bir pratik gerektirdi,” diyor güzel sanatlar mezunu sanatçı.
“Eskiden kendimi bir hiperrealist ressam olarak tanımlardım, ama şimdi kendimi ‘gerçekçi ressam’ olarak tanımlıyorum çünkü tablolarım artık konuların duygularını ve ruh hallerini daha iyi yansıtıyor.”
Bu, konunun duygusal durumunu neredeyse elle tutulur şekilde algılamayı sağlayarak tablonun izleyiciye daha samimi ve çekici gelmesini sağlıyor.
“Modelim resimlerim için poz verirken, önce onların rahatlamalarına ve düşüncelerine dalmalarına izin veriyorum ki ruh hallerini daha iyi yakalayabileyim,” diye açıklıyor Nnadi.
“Onları tablonun içinde nasıl görmek istediğimi hayal etmeye çalışıyorum ve bunu kalbimdeki hikayelerle eşleştiriyorum. Bu, insanların sanatımı incelediklerinde görmelerini istediğim bir şey.”
Pahalı kağıt
Nnadi’nin bir diğer serisi, çeşitli düşünce hallerindeki kadınları sergileyen “Portrait of a Lady” (Bir Kadının Portresi) serisidir. Ayrıca kendisinin portrelerinin yer aldığı bir seri ve Igbo dilinde “neşem daha büyük” anlamına gelen ‘Anwulika’ adlı bir başka serisi de bulunmaktadır.
Nnadi’nin resim yapma keyfi, malzemelerin yüksek fiyatları nedeniyle biraz azalmış durumda. “Doğru kalitede kağıt bulmak zor, bu yüzden ihtiyacım olan tüm kağıtları ithal etmem gerekiyor ve bu oldukça maliyetli olabiliyor,” diyor. “Kullandığım pastel kağıdı yurtdışından geliyor ve bu, resim malzemelerinin maliyetini önemli ölçüde artırıyor.”
Nnadi sık sık belirli türdeki tuvalleri de ithal etmek zorunda kalıyor.
‘Sürece güvenin’
Nnadi, sanat malzemelerinin maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı, bir gün bu malzemeleri üreten şirketlerin Nijerya’da mağaza açmasını umuyor. Ayrıca, bu şirketlerin yerel sanatçıları marka elçisi olarak düşünmelerinin, sanatçılara malzemeleri daha uygun fiyatlarla sunabileceğini belirtiyor.
Nnadi’nin yeni sanatçılara tavsiyesi ise şu şekilde: “Sanat sürecinize güvenin ve onunla uyum içinde olun. Hatalar yapma özgürlüğünü kendinize tanıyın. Bu hatalar, sizi gelecekteki sanatçınız olarak şekillendirecektir.”