Geçiş makamlarının yönetimi altındaki Mali, Bamako’daki çeşitli caddelerin, sokakların, meydanların ve kamu kuruluşlarının isimlerini değiştirmek için sembolik bir girişim ilan etti. 13 Aralık 2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile onaylanan bu yaklaşım, Fransız sömürgeciliğinin ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) gibi bölgesel kurumların bıraktığı izleri silerek tarihi yeniden yazma arzusunun bir parçasıdır.
En az 35 Malili bina yeniden adlandırıldı
Mali, sömürge geçmişinin sembollerini onurlandırmaya devam etmek yerine, şimdi ünlü Afrikalı ve Malili şahsiyetlere haraç ödemeyi seçiyor. Bu değişimin temel amacı, Afrika tarihine damgasını vuran yerel ve kıtasal kahramanları kutlayarak ulusal tarihte bir dönüm noktası oluşturmaktır. Mali, bu halka açık yerlerin isimlerini değiştirerek, sömürge geçmişine yapılan atıflardan uzak, kimliğini yeniden teyit etmeye çalışıyor. Böylece bu jest, kamusal alanın ve kolektif hafızanın yeniden sahiplenilmesi gibi güçlü bir boyut kazanıyor.
Malili yetkililere göre, Bamako’da yaklaşık 11 bulvar, 15 cadde, 5 cadde, bir halk meydanı ve üç kamu kuruluşu yeniden adlandırıldı. Bu yeni isimler, ister siyasi liderler, ister özgürlük savaşçıları veya entelektüeller olsun, Mali ve Afrika tarihine damgasını vuran şahsiyetlere verildi. Örneğin, bir zamanlar bölgesel organizasyonun bir sembolü olan ECOWAS Bulvarı, şimdi Sahel ülkeleri arasındaki işbirliğini güçlendirmek için yakın zamanda oluşturulan bir kurum olan AES Bulvarı (Sahel Devletleri İttifakı) olarak adlandırılıyor.
Mali’yi sömürgeciliğin sembollerinden uzaklaştırmak
Benzer şekilde, Afrika ile Fransa arasındaki diplomatik ilişkileri hatırlatan bir yer olan Afrika-Fransa Zirve Meydanı, adını Sahel ülkeleri arasında dayanışmayı teşvik etmeyi amaçlayan yeni bir bölgesel organizasyon olan Place de la Confédération des Etats du Sahel’den alıyor. Diğer dikkate değer değişiklikler arasında, bir sömürge yöneticisine haraç olan ve şimdi ülkenin yakın tarihinde ikonik bir Malili figür olan General Moussa Traoré’nin Bulvarı haline gelen Joost Van Vollenhoven Bulvarı’nın yeniden adlandırılması yer alıyor.
Bu arada Faidherbe Caddesi, Mali direnişinin bir kahramanına atıfta bulunarak şimdi Mamadou Lamine Dramé Caddesi olarak adlandırılıyor. Bu kararlar, ülkeyi sömürgeciliğin sembollerinden uzaklaştırmak ve Afrika halklarının mücadelelerini ve başarılarını yansıtan kolektif bir hafızayı teşvik etmek için daha geniş bir çabanın parçasıdır. Bu değişiklikler, Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keïta’yı deviren 18 Ağustos 2020 darbesinden bu yana Malili yetkililer tarafından alınan bir dizi önlemin bir parçası.
Fransa ile yapılan savunma anlaşmalarının feshi
Darbeden bu yana Mali, kendisini dış etkilerden, özellikle de eski sömürgeci güç olan Fransa’dan ayırmaya çalıştı. Bu ayrılma arzusu, Fransa ile yapılan savunma anlaşmalarının feshedilmesi, Fransız güçlerinin Barkhane Operasyonu’ndan çekilmesi, Bamako’daki Fransa büyükelçiliğinin kapatılması ve ülkede faaliyet gösteren bazı Fransız STK’larının kapatılması gibi somut eylemlerle somutlaştırılmıştır.
Malili yetkililer bu eylemleri, ulusal egemenliği koruma ve çok etkili olduğu düşünülen yabancı ortaklar karşısında karar alma özerkliğini yeniden tesis etme ihtiyacıyla haklı çıkardılar. Bu nedenle, başkentteki sembolik yerlerin isimlerinin değişmesi, sömürgeci geçmişten kopma ve Fransa ile ilişkileri yeniden tanımlama arzusunun en görünür ifadelerinden biridir. Bu kararların ardından Mali ile Fransa arasındaki gerilim tırmanmıştır.
Yeni bir egemenlik ve bölgesel işbirliği dönemi
Bamako’nun eski stratejik müttefiki, Fransız-Mali işbirliğinin tarihsel mirasına bir meydan okuma olarak görülen bu değişikliklere belirsiz bir bakış açısıyla baktı. Paris, bu gelişmeyle ilgili endişelerini dile getirdi, ancak bu kopuşun bölgedeki istikrar ve uluslararası ilişkiler için yaratabileceği riskleri vurgulamadan değil. Bununla birlikte, Malili yetkililer için bu süreç, ulusal kimliği güçlendirmeyi ve artık Mali nüfusunun özlemlerine karşılık gelmeyen bir tarihten bir kopuşu işaretlemeyi amaçlayan egemen bir eylem olarak görülüyor.
Diplomatik gerilimlerin arttığı bir ortamda Mali, Sahel bölgesel dinamiklerindeki rolünü pekiştirirken, özellikle ECOWAS içinde ve ötesinde diğer ortaklarla daha güçlü ilişkiler geliştirme çabalarını sürdürüyor. Bu nedenle, sembollerin ötesinde, Bamako’daki bu isim değişiklikleri, eski sömürgeci için bir meydan okumayı somutlaştırıyor, aynı zamanda ülkenin yeni bir egemenlik ve bölgesel işbirliği çağına yönelimi hakkında güçlü bir sinyal veriyor.